Her Şey Hakkında Bir Öykü

Her Şey Hakkında Bir Öykü

15.03.2011

Özgür Atasoy | Öykü  

 

Öyküler belirli bir zamanın müstesna güzelliğini okuyucuya bulaştıran eserledir. Kimi zaman ibretlik bir meseleyi dillendirirken bundan ders alınması için uzun cümlelerle okuyucuya doğru yolu gösterir. Kimi zaman devingen dünya içerisinde bitmeyen bir olay örgüsü ile meraklı gözlerle etrafa bakmamıza neden olur. Kimi zaman yeşilin neden yeşil olduğuna dair kafa yormamızı sağlar. Kitaplarda geçen meseleler hayat bakışımızı şekillendirirken öyküler bu kitaplar arasında en sahih yanımıza güzel bazen de kötü etkiler bırakan birinci elden eserlerdir. Bu eserlerden biri de Kamil Yıldız’ın Okur Kitaplığı’ndan yayınlanan eseri de işte bahsettiğimiz bu eserlerden bir tanesidir. Kitap iki bölümden oluşmaktadır. Yazar bu bölümlerde başlıklar altında okuyucuyu bir sevindirip bir üzüntüye sokan duygu seline kaptırmadan geçmediği görülüyor. Yazarın okuyucuyu sorduğu soruların cevabını da söyleyip okuyucuyu şaşkın bir hale sokması bazı hikâyelerinde mevcuttur. Eserde başlangıçta anlattığı tema ile okuyucunun içinde uyandırdığı ölüm korkusu adeta bir şeylerin bilincinde olmamızı istiyor gibidir.

Kitaba bağlılığı arttırdığı gibi sonunu düşünmeye meraklandırdığı gözden kaçmamalıdır. Kafası karışık bir insan modeli çiziyor olması ayrıca okuyucunun içindeki karışıklıkları ortaya çıkarmasını da bilmiştir.

Bazı hikâyelerinde insanlar bir şeylerin değerini kaybetmeden hallerine şükretmelerini anımsatıyor. Bu bir sevgili, bu bir kitap, bu bir yalnızlık diye saymamız mümkündür. İnsanlar mutlu olunca her zaman baktıkları, geçtikleri caddelerden bile mükemmel bir haz almaları gerektiğini düşündürmüştür.
Birinci bölümde bulunan o ses ikinci bölümde de farklı çevrelerde disiplinli bir şekilde yoğrulan o ses seni senden alacakmışçasına fısıldıyor kulağına ve sen o sese aldırış ettikçe sesin hızlandığını duyar gibisin.

En beğendiğim bana en ilginç gelen, sonuna en çok şaşırdığım veya meraklandığım bir öyküden bir kesit sunmak isterim:

"Sevgili Bayan,
Görmekle yetindiğimiz tüm güzellikler gibi. Şimdi kendimi size biraz yakın hissediyor gibiyim. Ama yine de yaklaşamıyorum. Aradan yıllar geçiyor olmasına rağmen… Aslında güzelliğinizin böyle yitirilmiş olmasına içten içe seviniyorum. Evet, siz fazlasıyla yaşlı, kilolu ve çirkin bir kadınsınız. Bunca çirkinliği bu makyaj ile kapatamazsınız. Sizi sevdim. Lanet olsun belki hala seviyorum. Güzel bayan ben sizi bağışlamıyorum. Kızınızla ilgileneceğim. Evet, işte bu mektubu bunun için yazıyorum. Fazlasıyla çirkinsiniz. Beni niçin reddettiğinizi bilmiyorum. Bir zamanlar sizi sevmiş ve değerli bulmuş da değilim. Sevdiğimi söylemem de yalan. Kendime karşı yalan. Sizi, sizin gibi aşağılık, iğrenç ve tiksindirici bir kadını sevemezdim. Sevmedim. Kızınız gerçekten çok güzel ve cömert.”

Yalnızlık ve ölüm konularından sıkça bahsedildiği görülmektedir. Eser bazı sayfalarda hiç farkında bile olmadan gülümseten bazı sayfalarda da üzüntülü bir havaya sokar okuyucuyu. Hikâyelerin başında bazı düşünürlerin sözlerine yer verildiği görülmektedir. Özellikle ikinci bölümdeki bazı hikâyelerinde sonunu beklediğiniz hikâye bir anda bitmesi o hikâyeyi merak etmenize neden oluyor.

Eser akıcı bir o kadar da güzel ve sade dille yazılmıştır. Yazarın dilindeki sadelik okuyucunun sıkmayacak niteliktedir. Yazarın özellikle yazdığı öykülerinde hiçbir şekilde çekinmeyen bir üslup kullanması her kitleye hitap edebilen bir eser ortaya çıkarmıştır. Eserin sonuna yaklaştıkça kullandığı yalnızlık teması daha da ağır basmaktadır. Parka giden ve etraftakileri gözlemleyen bir yalnız insanın karşılaştığı komik ve üzücü olaylar ile eserini sonlandırmıştır. Gözlerinizin ağırlaşmadığı elinizden bırakmak istemeyip bitirmek için uğraştığınız bir okuma olacağını düşünüyorum.

Her şey hakkında bir öykü
Kamil Yıldız
110 sayfa
Okur Kitaplığı

http://www.kitaphaber.com.tr/her-sey-hakkinda-bir-oyku-kamil-yildiz-k406.html