Özkan, söyleşilerini kitaplaştırdı

Özkan, söyleşilerini kitaplaştırdı

Gazeteci Fadime Özkan`ın çalıştığı gazeteler için yıllar içinde ülkemizin önde gelen isimleriyle yaptığı söyleşiler “Kral Şeffaf” adıyla kitaplaştı.

 

SEMİH AKIŞ 

Söyleşiler kitaplaştı    

Okurkitaplığı tarafından yayınlanan çalışma, aslında 2000’li yılların resmini çekiyor. Aydın Menderes, Hrant Dink, Muhsin Yazıcıoğlu, Ömer Lütfi Mete, Türkan Saylan, Yiğit Bulut, Vural Savaş, Erol Yarar, Mehmet Şevket Eygi, Bülent Yıldırım, Ahmet Hakan, Semih Kaplanoğlu, Orhan Pamuk, Elif Şafak, Cengiz Aytmatov gibi romandan sinemaya, siyasetten hukuka kadar kendi alanlarında çok ses getirmiş onlarca isimle yapılan söyleşiler topluca okununca ortaya bir Türkiye manzarası çıkıyor.
2000’lerin başından beri Türkiye’yi en iyi anlatacak kilit kelime “değişim”dir belki de. Toplum, devlet, siyaset medya en önemlisi de insan hızlı bir değişim içindedir. Her alandaki değişimin kristalleştiği asıl unsur ise insan.

Gazeteciliği bir tür vak’anüvislik olarak gören ve tarif eden Fadime Özkan, yaptığı röportajlarla hayatın günlük akışına ve işleyişine önemli katkıda bulunmaktadır. Röportajlar esnasında adil, saygılı, kırıp incitmeyen, haddi aşmayan tutum içindedir. Bu da hem bir seviyeyi hem de başarıyı getirmiştir. Bu röportajların asıl gayesi, toplumun beklentilerini, sorularını, aradıklarını, merak ettiklerini röportaj yapan kişiyle konuşmak olduğu için, Fadime Özkan gayet başarılı işler çıkarmış, muhataplarını konuşturmasını bilmiştir.

SANAT İLAHÎ BOYUTTAN UZAKLAŞTI

Sinemanın önemli isimlerinden Semih Kaplanoğlu söyleşide şunları söylüyor: “Varlıktan, varlığının izlerinden uzaklaştık. Her an O’nunla olduğumuzu, bizim burada olduğumuz her an O’nun da burada olduğunu unuttuk. Dünyanın sadece bu dünya ile sınırlı olduğu yanılgısına takıldık kaldık. Zamanın sıkıcı ve sürekli geçiştirilmesi gereken bir şey olduğunu zannettik ve devasa bir boş zaman endüstrisi ürettik. Sanat da uzaklaştı İlahî boyuttan, kısır, çabuk tüketilen, etkisi hemen geçen bir şey oldu. Oysa hatırlamamız gerekiyordu bunları. Bu topraklarda o kadar çok yaşantı, sanatla hayatı, varlığı buluşturan bir medeniyet var ki! Süleymaniye Camii’nin 365 gün 5 vaktini belgesel haline getirmeyi çok istiyorum mesela. İnanıyorum ki izden bir şey çıkacaksa, aklımız ve gönlümüzle Süleymaniye’ye kuracağımız ilişkiden çıkacaktır.”

KONUŞANLAR VE SÖZLERİ

Fadime Özkan’ın Kral Şeffaf kitabında yer alan diğer söyleşilerin başlıkları ise şöyle; Aydın Menderes: Babamı çok özlüyor, rüyalarımda görüyorum; Muhsin Yazıcıoğlu: Hayat bana hiçbir sorunun kavgayla çözülemeyeceğini öğretti; Hrant Dink: Acımızı kullanan Ermenilere çok kızıyorum; İnal Batu: Büyükelçiyken Türkiye’yi tanımıyordum; Yiğit Bulut: Kendimi kullandırtmış olabilirim; Ahmet Hakan: Yalnız ve huzursuzum; Nur Serter: İkna odası kasetleri bende ama imha edeceğim; Bülent Yıldırım: Bizi sadece cehennem korkutur; Ahmet Altan: Din fikrinden hoşlanıyorum; Elif Şafak: Bana “sözde Türk” diyenler oldu; Cengiz Aytmatov: Orhan Pamuk kim tanımıyorum ve Orhan Pamuk: Bir yazar alçakgönüllü olmayı yazarken öğrenir.

http://www.dunyayayenisoz.com/Haber/Ozkan-soylesilerini-kitaplastirdi-2040.html