SAHİBİMDEN AYRILDIM SUYA VURDUM KENDİMİ

SAHİBİMDEN AYRILDIM SUYA VURDUM KENDİMİ

İlk baskısı 1997 yılında yapılan Fatma Şengil Süzer’in 'Su Siyah' kitabı, şimdilerde okuyucuyu ile tekrar buluştu. Mustafa Uçurum yazdı.

 

17 Kasım 2014 Pazartesi

Mustafa Uçurum yazdı:

 

İyi bir şiir okuduğumda zıvanadan çıkıyorum

Sessizliği çoğaltır şair hayat akıp giderken

Şiirin ruhunda seslenmek vardır. Şairin kendinden başlayan ve gittikçe genişleyen bir halka halinde yayılan sesi, kuşatan ve etkileyen bir güce sahiptir. Şair, muhatabını bilerek şiirini inşa ederse sesi de mesafesiz bir iklimde uzayıp gider.

Fatma Şengil Süzer’in şiirini okurken, okuyucu kendini sürekli şiirin içinde hisseder. Çünkü şair kendine en has muhatap seçtiği okuyucu ile sürekli diyalog halindedir. Onunla konuşur, dertleşir ve ona anlatır sırlarını. Kendine ve okuyucusuna seslenir sürekli.

Su Siyah yeniden…

Bazı kitaplar vardır. Uzun zaman önce gönül hanemize konuk olmuş ama aradan geçen uzun yıllar sonunda okuyucu ile irtibatı ister istemez kopmuş kitaplar, yeni nesillere ulaşamayınca, boynu büküklüğü talih olarak kabullenmek zorunda kalmıştır. Su Siyah da bu türden kitaplardandı. Üniversite yıllarındayken aldığım bu kitabı (A SanatYayınları) ben okumuştum ama böylesine değerli bir kitabı herkesin de okumasını istemiştim. Bugüne kadar beklemek gerekiyormuş. Okur Kitaplığı, Su Siyah’ın ikinci baskısı ile bu kitabı yeniden okuyuculara ulaştırdı.

 

Fatma Şengil Süzer, 2013 yılında çıkan Söyle Sessizlik ile yeni şiirini okuyucularla buluşturmuştu. Dergilerde okuduğumuz bu şiirlere derli toplu şekilde ulaşmış olmak daha bir anlamlıydı. Şiirlerin dünyasına girebilmek için şiir kitapları eşsiz bir kaynaktır. Şairin şiir serencamını okumak, kitap sayfalarına süzülmekle mümkündür ancak. Şimdi elimizde şairin iki kitabı da var.

Selamın gül kokusu var şiirlerde

“isminiz, selamınız ağzımızın gül kokusu” diye başlıyor “Selamun Aleyke” şiirine Fatma Şengil Süzer. Selamların en güzelini en güzel olana göndererek başlıyor sözlerine. Bir kaside havasında, gül kokusuyla donatıyor şiirini. Bir özlem, beklenene duyulan derin hasretle giriş yapıyor şiirin kapısından içeri: “ve sayfalar kurudu / gurbetteyiz efendimiz” Şairin sözlerinde bir özlem donanması hissediliyor. Olması gerekenin, mahcubiyetin yanında bir teslimiyet Hak olana.

Dizeler arasında akıp duran bir su. İçten sızan, içe yönelen bir su. Hüznün rengidir siyah. Kalp bakarken hüznü görürse çağlayıp duran sular bile siyah akar: “bağırırdı ellerim vay siyah”

Özgün bir dil ve içten bir seslenme. Fatma Şengil Süzer’in selamı cümlelerinin en başına koyması da bu içtenlikten geliyor. Şiirleri okudukça dupduru bir samimiyet yakamıza yapışıp kalıyor. Geniş zamanlı bir dua şairden tüm dünyaya yayılıyor hep birlikte amin diyeceğimiz: “Allah’ım kayır beni, günahlarımdan arıt”

Şiiri ciddiye alan bir şair

Yaptığı işi ciddiye alan insanın ortaya koyduğu eserlerdeki samimiyet de gözdem kaçmıyor. Fatma Şengil Süzer, şiiri ciddiye alan bir şair. Dergilerde şiirler yazmasının yanında şimdilerde önemli bir görevi daha üstlenerek dergi sayfalarındaki şiirleri internet ortamına taşıyor, şiirlerin daha büyük kitlelere ulaşmasına vesile oluyor.

Şairin işi gönle ecza olmaktır. Bunu Fatma Şengil Süzer mesleğinin verdiği hassasiyetleri de kuşanarak uzun yıllardır aksatmadan yapıyor. Mesleğinin ipuçlarını her ne kadar yazdıklarına yansıtmasa da Su Siyah’taki “Veda Kelimeleri” şiirinde son dizeye bir not olarak düşüyor bu ayrıntıyı: “eczaneme döneceğim, genç yaşta öleceğim galiba”

Sessizliğini şiirle çoğaltan Fatma Şengil Süzer’in uzun yıllardır beklenen kitabını okuyucuya ulaştıran Okur Kitaplığı’nı kutlamak gerek. Şiirin aramızda serpilip büyümesine katkı sağlamak gibi bir yürekliliğe soyunmak bu çağda, şiirler kadar soylu bir çıkıştır. Su Siyah, tekrar aynı serinlikte okuyucusunu bekliyor.

 

Kaynak: http://www.dunyabizim.com/index.php?aType=haber&ArticleID=18601&q=okur+kitapl%C4%B1%C4%9F%C4%B1