Savaşın adaletsizliği adalet adına doğar

Savaşın adaletsizliği adalet adına doğar

Savaşlar Kararında'nın şairi Ünsal Ünlü "Bir adaletsizlik sistemidir savaş; ancak, adaleti tesis etmek için yapılıyormuş görünür ya da gösterilir. İşte bu ikisi arasında bir kararsız denge vardır aslında." Diyor.

 

MUSTAFA BURAK SEZER
Şiirleri Kırklar ve Dergah Dergileri'nde yayınlanan Ünsal Ünlü, Okur Kitaplığı'ndan çıkan kitabı 'Savaşlar Kararında' ile selamladı şiirseverleri. Kitap, şairin 28 yaşından itibaren yazdığı 24 şiirden oluşuyor. Hayat ve şiirin bir bütün olduğuna inanan Ünlü, yaşamın çatlaklarından ve hayatın çelişkilerinden doğan şiirini ve ona kaynaklık eden ana damarları anlattı.

Kitap isimleri önemlidir. Kitabınızın isminden ve vermek istediği çağrışımdan bahsedelim? Neden Savaşlar Kararında?

Kitap isimleri önemlidir şüphesiz. Değil kitap ismi, şiirlere bir başlık koymakta dahi çok zorlanmışımdır. Bu kitabın ismi de çok zorladı beni. Savaşlar insanlık tarihinden daha eskidir. Ancak, günümüzde varlığını tüm yıkıcılığı ile sürdürüyor. Kan, gözyaşı ve acılar insanı insanlığından ya bezdiriyor ya da kendi insanlığına karşı umursamazlaştırıyor. Bir adaletsizlik sistemidir savaş; ancak, adaleti tesis etmek için yapılıyormuş görünür ya da gösterilir. İşte bu ikisi arasında bir kararsız denge vardır aslında. Bu kararsız dengeyi sağlayan belki de, yüzyılların ya da binyılların gelenekselleştirdiği ve büyük oranda da fıtrata dayandırılan kadim fitnedir. Yani, tüm savaşlar bir fitneden doğar. İnsanlar, toplumlar ve devletler birbiriyle savaşırlar ama bu danışıklıdır aslında. Yani fitneyi çıkaran da savaşan da durumdan memnundur. Bu böyle sürer gider. Adaletsizlik, adalettir bir bakıma. Bir olguyu işaretlemek istedim.

Kitap 24 şiirden oluşuyor. Hece ve kafiye formunda görünen şiirleriniz, hece ölçüsünden ve kafiyeden uzak duran serbest şiirler aslında...

Evet, 2004-2009 arasında dergilerde yayınlanan şiirlerim var kitapta. İlk anda bakıldığında görüntü itibariyle Hece şiirini çağrıştırabiliyor. Hece'ye yakın durmak gibi bir amaç taşımadığım gibi onun imkânlarından yararlanmak gibi bir çabam da yok. Necip Fazıl'dan sonra Hece ile çok başarılı şiirler ortaya koyan şairler var elbette. En yakınlarımızda Süleyman Çobanoğlu duruyor mesela. İçeriği daha çok önemseyen biri olarak formu da önemsiyorum; ancak, bunun şartının hece olduğunu düşünmüyorum.

Şair olarak bir form arayışı sürecek mi yoksa şiirde biçimden ziyade asıl olan içerik midir?

Bu durumun şiirim için ciddi kısıtlayıcılığı olacağını düşünüyorum. İçeriğin ve söyleyişin özgür olması önemli; form buna sonradan dahil olur. Dizelerimin uzunluğu ya da azlığı ve çokluğu şiirin ortaya çıkışı ve tamamlanışıyla belirir. Bu da yeterince bir serbestlik sağlıyor şiirime. Yine de formda bir ısrarım yok; zaman içerisinde değişebilir.

Hayat ve şiir bir bütün

Ünsal Ünlü şiirinin beslendiği ana kaynakları şöyle özetliyor:"Hayatın ve şiirin bir bütün olduğuna inanan biri olarak şunu söyleyebilirim; şiir hayatın içinden, akıp yatağını bulan su gibi akıp yatağını bulur bende. Bakir olanla, işlenmiş olanın birlikteliğinden doğar şiir; biri ilhamla gelir, diğeri ise senin biriktirdiklerinin bir hâsılasıdır. Doğa da, toplum da, insan da birleşip bir sentez oluşturarak benim iç dünyamda bir karşılık bulur. Bu da bir bütünlük yansımasıdır; ancak, bir insan olarak çelişkilerimin de kaynağı burasıdır aynı zamanda. Bir bakıma yaşamın çatlaklarından ve hayatımın çelişkilerinden doğar şiirim. Bireysel ve sosyal olanın temas ettiği her şey şiirime kaynaklık eder."

YAYIN TARİHİ: 25.04.2010

http://yenisafak.com.tr/KulturSanat/?i=253994