Sevgi anlaşmak değildir!

Sevgi anlaşmak değildir!

11 Nisan 2011

 

Mustafa Celep

 

İsmet Özel üzerinden intihal tartışmalarında son nokta… 

 

 

SONUÇSUZ ÇABA!

 

İntihal tartışmalarında son nokta!

 

Geçtiğimiz yıl, tanık olanlar bilecektir ki İsmet Özel üzerine yazılmış ikisinin de ciddi eserler olduğuna hemfikir olduğumuz el emeği göz nuru bir çalışma üzerinden sonuçsuz olduğu apaşikar bir tartışma yaşandı. Hakikaten iki verim de dikkate değer ürünlerdi, kendi alanında mükemmele yakın, sabır isteyen, geleceğe kalacağına mutabık olduğumuz çalışmalardı. Emek ürünü iki çalışmayı da takdirle karşılıyorum, hak bilir bir tutumla. Tutumumda ısrarcıyım. Eserlere diyeceğim yok. Mesele bu değil yani. Tartışmayı alevlendirmek kastıyla yazmıyorum. Sözü yine hak bilir bir tutum olduğuna şüphe duymadığım Fayrap’ın Mart sayısındaki Fazıl Baş imzalı bir yazıya getireceğim: İntihal tartışması gölgesinde iki ismet özel kitabı.

 

Hakkaniyetli bir tutum

 

Fazıl Baş ilgili yazısında iki kitaba da hakkaniyetli bir tutumla yaklaşmış. İbrahim Tüzer’in Şiire Damıtılmış Hayat adlı kitabının artılarını-eksilerini, özelliklerini sağduyulu bir tavırla belirttikten sonra Reşit Güngör Kalkan’ın Ben İsmet Özel Şair… adlı kitabını da aynı şekilde  ‘biyografi’ eserinden beklentilerini de dile getirerek ifade etmiş. İkisi de avantajları ve dezevantajlarıyla İsmet Özel’in şiirleri ve düşünceleri özelinde kendi içinde bütünlüklü yapıtlar.

 

Sonuçsuz çaba: Atay’ın iddiaları


Kalkan, Selçuk Atay imzalı Ayraç’ın 14.sayısında yayınlanan iddialara 15. sayıda yanıt vermişti zaten. Biz de tam metnini Poetikhaber’de yayınladık. Fazıl Baş, ‘intihal algısı’na yol açabilecek tartışmanın ‘kitabın edisyonunun ve redaksiyonunun bazı yerlerde aksamasından kaynaklandığını’ ifade ediyor. İki eser de geniş, ayrıntılı ve bütünlüklü eserler olduğundan ortak noktaların kaçınılmaz olduğunu söylüyor.

 

‘Aşırma’ ya da çalıntı iddialarının, eseri ortaya koyanın hakkını vermek bir yana -daha önce de ifade etmiştik- eseri inşa edenin emeğine saygı konusunda ciddi kusurlar taşıdığı gibi Fazıl Baş’ın da yazısından anladığımız üzere  Atay’ın ‘kara çalma’sının ‘fos’ çıktığı, sonuçsuz bir çaba olduğu, Baş’ın yazısı ve Kalkan’ın cevabi metni birlikte okunduğunda sarahaten ve tüm açıklığıyla anlaşılacaktır.

http://www.haberkultur.net/haberoku-3187-Sevgi_anlasmak_degildir.html