Titiz, Kısa Öz Öyküler!
Nermin Tenekeci TYB'deydi
İstanbul Hikâye Platformu üyelerinin her ay düzenledikleri toplantıda bu kez Nermin Tenekeci ile Yoksa adlı ilk ve tek öykü kitabı üzerine konuşuldu.
24 Ocak 2011
Mehmet Sait Çakar
Türkiye Yazarlar Birliği(TYB)'nin Sultanahmet Kızlarağası Medresesi'nde bulunan şubesinde öykücü Nermin Tenekeci konuşmacıydı. Asım Gültekin yoğun trafik sebebiyle gecikince toplantının sunuculuğunu yapmak Güray Süngü'ye düştü. Toplantıda kitabın serüveninden öykülere, öykü tekniğine, edebiyat dergilerine kadar birçok konuya değinildi. Toplantı tedirgin başlasa da giderek samimileşen bir havada devam etti.
Neden "Yoksa"?
Yoksa adında bir öykü içermeyen kitabın isminin nereden geldiği sorusuna yazar Nermin Tenekeci "Yoksa, iki seçeneği ifade eder, şöyle mi olsa 'yoksa' böyle mi, diye geçer aklımızdan, 'yoksa' değişik alternatifleri birbirine bağlayan bir kelimedir." diye cevap verdi. Kitabın isim seçenekleri arasında, eserdeki ilk öykü adı olan "Fantasia"nın da bulunduğunu aktaran Nermin Tenekeci, en nihayet Yoksa adında karar kıldıklarını söyledi.
Anlatıcılar neden birinci tekil şahıs erkekler?
Kitaptaki ilk öykülere bakıldığında anlatıcıların birinci tekil şahıs ve erkek olmalarını "ben özellikle kadın duyarlığıyla yazan biri değilim. Metinlerimin inandırıcı olmasını gözetiyorum, bunu yakaladıktan sonra anlatıcının cinsiyetini çok da umursamıyorum. Kadın bir öykücü erkek karakterini, erkek bir öykücü de kadın karakterini pekala konuşturabilir." diye açıklayan Nermin Tenekeci, öykülerini bir çırpıda yazamadığını, her şeyi; karakterleri, yeri, zamanı ve olayları önceden uzun uzun ölçüp biçtiğini söyledi. Sis metni gibi iki sayfalık kısa öykülere bile günlerce çalıştığını belirtti.
Yayıncıdan memnun
Yayınevi ile ilgili bir soru üzerine, Okur Kitaplığı'ndan çıkan kitabının kapak resimlerinin basımdan önce kendisine yollandığını, kapak resminde kendi seçiminin belirleyici olduğunu anlattı. Basımdan önce kitabın son taslağının da kendisine yollandığını, rızası alındıktan sonra basıldığını aktaran Tenekeci, toplantıda hazır bulunan yayınevi yöneticilerine teşekkür etti.
Öyküde cümleler uzun mu olmalı?
Kısa cümlelerle yazmayı özellikle mi tercih ettiği sorusuna Ferit Edgü'nün öykülerinde hep kısa cümleleri tercih ettiğini söyleyen Tenekeci, kısa cümlenin ustalık göstergesi olduğunu, bunun önemsenmesi gerektiğini söyledi. Buna rağmen kendisinin kısa cümle kurmakta ne kadar başarılı olduğunu bilmediğini, çünkü çok özel bir seçimle kısa cümleli metinler oluşturmadığını sözlerine ekledi. Türk öyküsünün öncülerinin kimler olduğu, hangi öykücülerden etkilendiği gibi soruları kibarca reddeden Tenekeci, isim anmaktan özellikle kaçındığını, çünkü birkaç ismi ansa, birçok ismi unutup anmayabileceğini, hiçbir ustaya haksızlık etmek istemediğini söyledi. Bir soru üzerine, Sema Kaygusuz'un Sandık Lekesi adlı kitabını okuduğunu ama kalıcı bir etkilenme yaşamadığını söylemekle yetindi.
Kerem Abadi, Emine Akyurt, İbrahim Alan, Mehmet Emre Ayhan, Yalçın Doruk, Asım Gültekin, Esra Özdemirci, Yasin Şafak, Metin Tanrıverdi, Ünsal Ünlü ve Suavi Kemal Yazgıç gibi şair ve yazarların dinleyici olduğu proğramı Güray Süngü sundu.