Ustalara Saygı gecesinde Ali Haydar Haksal
13 ŞUBAT 2012
Sakarya Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen Ustalara Saygı programında edebiyatçı Ali Haydar Haksal'ın hayatı, edebi kişiliği, eserleri ve bir okul misyonu taşıyan Yedi İklim dergisi konuşuldu.
TİMUÇİN MERCANOĞLU
Önceki gün Adapazarı Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen panelde Prof. Dr. İsmail Kıllıoğlu, Osman Bayraktar, Zafer Acar, Yunus Emre Özsaray ve Aykut Nasip Kelebek, Ali Haydar Haksal'ın eserlerinden yola çıkarak kendine özgü üslubunu ve Türk edebiyatına yaptığı katkıyı anlattı. Sakarya Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Fevzi Kılıç, Ustalara Saygı programı çerçevesinde kültür ve sanata kendisini adamış, izler bırakmış olan önemli isimleri hayattayken anmayı amaçladıklarını söyledi. Bu projeyle Türkiye'de bir ilki başlatan Sakarya Büyükşehir Belediyesi, her ay bir usta için saygı gecesi düzenliyor.
YEDİ İKLİM GELENEĞİN DEVAMCISI
Paneli yöneten Osman Bayraktar'ın Ali Haydar Haksal nasıl bir imgedir? sorusuna ilişkin konuşan Prof. Dr. İsmail Kıllıoğlu; "Çok yönlü, farklı alanlarda eserler ortaya koyuyor. Necip Fazıl'ın Büyük Doğu'su, Sezai Karakoç'un Diriliş'i, Nuri Pakdil'in Edebiyat'ı, Cahit Zarifoğlu'nun Mavera'sı ve şimdi de bu gelenek Ali Haydar Haksal'ın arkadaşlarıyla beraber 1980'li yıllarda çıkarmaya başladıkları Yedi İklim'le devam ediyor" dedi.
HİKÂYELERİNDE FARKLI ÜSLUP KULLANIYOR
Haksal'ın hikâyelerinin hemen kendini ele vermediğini belirten Prof. Dr. İsmail Kıllıoğlu; "Kendi iç dünyasındaki araştırması bize insanın çok yönlülüğünü, katmanlarını keşfetmemiz gerektiğini anlatır. Bu yönüyle hikâyeleri sabır isteyen tarzdadır. Hemen kendini ele vermez. Özellikle hikâyede farklı üslupların denenmesi hikâyenin alanını, dünyasını değiştiren çabadır. Bu yönüyle Türk hikâyeciliğinin gelişimi içerisinde Ali Haydar Haksal hikâyeciliğinin irdelenmesi gerekir" diye konuştu.
DERGİLERİN RANDEVUSUZ KAPISINI ÇALAMIYORUZ
Türkiye'de Dergicilik ve Yedi İklim'in Yeri konulu konuşmasında Yedi İklim dergisi şiir editörü Zafer Acar; "Türkiye'de dergicilik daha çok eski öğrencilerin ustalaşıp yazdıkları dergiler oldu. Günümüzdeki bazı dergiler kepenklerini gençlere kapamış durumda. Maalesef dergilerdeki yaş ortalaması 50-60'lara çıkmış durumda. Genç arkadaşlara rastlamak pek mümkün değil. Kimi dergiler var ki randevusuz kapısını dahi çalamıyorsunuz" dedi.
YEDİ İKLİM OKUL OLDU
Haksal'ın edebiyat dünyasına yaptığı katkılardan bahseden Acar; "Ali Haydar Haksal'ın kapısı her zaman açıktır. Vaktinin büyük bölümünü dergide geçiriyor. Bu da derginin okul olmasını sağlıyor. Kendimden örnek vereyim. Ben şiirle ilgileniyordum, Haksal beni ruh arkadaşım olan şairlerle tanıştırdı. Öykücülere de aynı şeyi yapmıştır. Bu nedenle Yedi İklim, okul olma özelliğini sürdürüyor" diye konuştu.
İLK ÖYKÜLERİNDE DOĞU SONRAKİLER DE BATI VAR
Geçtiğimiz gün ilk öykü kitabı yayımlanan genç yazar Yunus Emre Özsaray, Haksal'la nasıl tanıştığını şöyle anlatıyor: "Yazarlık sürecine başlamam Haksal'la tanışmadan öncesine dayansa da yanlış çaba içerisinde olduğumu tanıştıktan sonra anladım. Çünkü yazmanın bir metodu, yazarın da bir ustaya ihtiyacı vardı" dedi. Haksal'ın öykülerini analiz eden Özsaray, "İlk öykülerinde Doğu'yu içselleştirdiği görülmekte. Daha sonra ise Büyük Doğu, Mavera, Diriliş ekolünde kitaplar yazmıştır. Bu da gösteriyor ki Haksal, önce içindekileri daha sonra Batı'yı yazmıştır" ifadelerini kullandı.
DİRİLİŞ'TE YAZIYORMUŞUM HİSSİ SARIYOR
Yedi İklim'le lise yıllarında tanışan Aykut Nasip Kelebek, kendisini saran hisleri şu ifadelerle anlatıyor: "Yedi İklim'le lise yıllarımda henüz 16 yaşında iken öğretmenim Zafer Acar vasıtasıyla tanıştım. Ve yazılarım Yedi İklim'de yayımlanmaya başladı. Yedi iklim'de yazılarım yayımlandığında kendimi toplumun arasında hissediyorum. Diriliş'te, Mavera'da yazıyormuşum hissi sarıyor" diye konuştu. Program sonunda katılımcılara, Sakarya Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Fevzi Kılıç tarafından, plaket takdim edildi.
http://www.milligazete.com.tr/haber/ustalara-saygi-gecesinde-ali-haydar-haksal-230025.htm