Zafer Acar'ın romanı da çok tartışılır

Zafer Acar

 Edebi açıdan olumlu, olumsuz pek çok tartışmaya gebe kitap, sadece bir roman olarak okunduğu takdirde, oldukça eğlendirici ve keyif verici...

 

14 Mart 2012

(Haber 7)

 

İslami kesimin kıvrak ve becerikli ve aldığı eleştiriler üstüste konulduğunda Rekorlar Kitabına girmeye aday şairi Zafer Acar,  "Suçsuzluğumu Affet" romanıyla edebiyat aleminin roman dalına da el attı.

Aslında alacağı eleştirileri göz önüne alarak "çomak soktu" desek de yanlış olmaz...

Bilindiği gibi mısralarının gücü tartışma götürmemekle birlikte,"haylazlığı" ve "egosu kabarıklığı" bahane gösterilerek, hakkında oldukça "yapıcı eleştiriler" yapılan Zafer Acar'a roman vesilesi ile de oldukça "kulak çınlatıcı eleştiri" yapılacağı aşikar... Çünkü Zafer Acar, yalnız kalıpları zorlamakla kalmıyor ve şiirlerinde olduğu gibi romanına da sık sık "burnunu sokuyor". Hatta o kadar ki Zafer Acar, en az kitabının kurgu yazarı Ahmet Peyami kadar "aktif" rol oynuyor romanda...

 

Roman kurgusu gereği kaleme alınan özsözde, kurgu yazar Ahmet Peyami, "Bunlar yetmezmiş gibi kimi çevreler, 'Zafer Acar, Ahmet Peyami'nin müstearıdır' diyormuş, yok kardeşim, o hırsızın adını müstear olarak bile kullanmam. Üstelik, o kendini bilmez sahtekar, bir de bizi yarattığını sanıyor" diyor, gerisini varın siz hesap edin...

Roman, iç ses konuşmalarıyla yer yer Oğuz Atay tadı vermeye gayret ediyor, hatta hakkını yemeyelim yer yer de veriyor... Ama yazar, tıpkı şiirlerinde olduğu gibi pek çok yazara öykünmeyi ihmal etmemiş, hatta yer yer "neden bir Dosteyevski ya da Tolstoy olmamayım" diyerek kolları sıvamış. Edebi açıdan olumlu, olumsuz pek çok tartışmaya gebe kitap, sadece bir roman olarak okunduğu takdirde, oldukça eğlendirici ve keyif verici...

Ancak Bir Zafer Acar metni olarak okunduğunda yazarın aslında kendisiyle dalga geçiyor görünürken, kimlerle dalga geçtiğini fark etmeniz rahatsızlık verici olabilir...

Suçsuzluğumu Affet, edebiyatın İslami kesimi için oldukça farklı bir kurgu ve içeriğe sahip. Hatta o kadar farklı ki, eserde, şiirlerinde yer yer "erotik unsurlara" yer veren rahmetli Cahit Zarifoğlu'nun bile romanda cesaret edemediği kadar cinsel içerikli imgeler uçuşuyor! İronik bir aşk hikayesi gözüyle bakarsanız bu da son derece doğal. Ancak romana ironik bir inanç sorgulaması olarak bakarsak işin rengi oldukça değişiyor. Tabi üçüncü bir gözle "inandığını söyleyen insanların ironik öyküsü" olarak bakıldığında ortaya daha da farklı bir konum çıkıyor... Zafer Acar'ın muzipliğinin bu kurgulardan hangisine diğerlerini eklediğini çözmek de okura kalıyor...  Yunus Emre, Said Nursi, Adnan Menderes, Sezai Karakoç, Rasim Özdenören, Cahit Zarifoğlu gibi ünlü simaların ismiyle yapılan göndermeler okurun işini bir bakıma kolaylaştırıyor diyebiliriz... 

Roman kahramanın adı Kahraman Yalın, bir üniversite öğrencisi.... Sevgilisinin adı ise Âfet... Kahraman'ın Afet'i onu nasıl bir sona sürükleyeceğini söyleyip romanın tadını kaçırmaya gerek yok...

Roman; teknik yönü, içeriği ve Zafer Acar'ın zıpırlıkları ile  yer yer gülümseten, oldukça ironik ve dramatik bir yapı içeyor. Hikayenin özünde ise Zafer Acar'ın yine aynı yayınevinden iki ay önce yayınladığı şiir kitabı Diri'de mısralara döktüğü dertler yatıyor diyebiliriz...

 

Şairin Diri adlı kitabını okuyanlar, yazarın "Suçsuzluzluğumu Affet" romanına daha hazırlıklı bir ruh yapısıyla girebilirler. Okumayanlara da "geçmiş olsun" demek kalıyor sanırız....

Ancak yukarıda da belirtiğimiz gibi bu eser bir olarak okunmaya çalışıldığında oldukça zevkli ve keyif verici, Zafer Acar eseri olarak okunmaya kalkışıldığında çok yorucu ve yer yer "el insaf" dedirtici! 

 

http://www.haber7.com/haber/20120314/Zafer-Acarin-romani-da-cok-tartisilir.php